gercek hayat hikayeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gercek hayat hikayeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Nisan 2012

EV AYNI,AZRAİL AYNI,GİDEN FARKLI

DİLARA'NIN ELİNDEN
Kapımız bir akşam vakti acı acı çalındı.Gelen alt kat komşumuz kiracımız Nilgün hanımın kocasıydı yüzü bembeyaz ve acı çökmüştü.Kelimeler sıkıntılı çıktı ağzından ne isteyeceğini bilemez halde ,ambulans nereden temin edebiliriz diyebildi.Şaşırdık afalladık cevap vermek ne zordu.Tabi 112 den dedik ama o uzun yola giden özel ambulans istiyormuş meğer.Daha detaylı düşününce şöförler cemiyetinin ambulansı aranıp ayarlandı.Nilgün hanımın görümcesi tedavi amaçlı yanındaydı Edirne'den gelmişti Ankara da tedavi görüyordu .Durumu iyiye girmediği için artık son saatlerinde memleketlerine götürmeye karar vermişlerdi.Aşağıya yardımcı olmak için evlerine indik annemle beraber.Ev kasvetliydi hasta hanımın oğlu 15 tatil karnesini almış annesine göstermeye gelmişti.Salonda televizyon seyrediyordu ,sadece salonun ışıkları acıktı diğer yerler karanlık kasvetli ölüm sessizliği çökmüştü.Yatak odasına girdiğimde gördüğüm manzara azrailin iş başında olduğuydu. Hasta kadının artık hiç dirençi kalmamış yorgun bedeni ve başında annesi azraile kaptırmamak üzere mücadele ediyordu .Bir odada yaşam kaybediyor salonda ise annesinin gideceğinden habersiz oğlu seyrettiği dizisinde keyif almaya çalışıyordu. Oğlan karnesini getirdikten sonra beraber annesiyle evlerine dönecekleri umudu içindeydi .Bu manzara bana çok dokunmuştu .Yaşam ve ölüm aynı evde farklı odalarda iş başındaydı.Sonunda azrail alacağını aldı ve yaşayan ları yola döktü .Edirne'ye doğru yola çıktılar önde ambulans arkada tek bir araba Nilgün hanım eşi ve hastanın oğlu. karanlığa doğru kayboldular.Etkilenmemek üzülmemek mümkün değildi günlerce görüntü gözümün önünden gitmedi.Nereden bilebilirdim ki bu olayın aynı evde bizim ailemizin başına geleceğini hemde iki kez.Nilgün hanım taşındıktan sonra o eve ablam oturdu aynı odada eşini,salonda da annemizi azraile kaptırdık.Üzüldüğüm gözümün önünden gitmeyen olayı bende yaşamış olmam empati ile düşünmeme gerek kalmamış senaryoda rol almıştık. Azrailin adı kanserdi.Azrailin kurbanı eniştemdi.Mekan aynıydı manzarada .Hasta mücadeleyi kaybetmiş etrafında kızı emekleyerek yatağının kenarında baba baba diyerek seslenmekteydi.Bir hasta bir evlat yine aynı karede farklı frekanslardaydı.Yaşam ve ölüm.Annem aynı evin salonundaydı mücadelesi o gece bitecek bizde yorgun gecede uyurken sabaha acı gerçeğe uyanacaktık.Yine aynı manzara tekrarlanacaktı.Biz halen aynı evde yaşam mücadelesine devam ediyoruz.Hiç oturmayız dediğimiz bu evde hayat sürüyoruz babasını yitiren Dilara ,annesini yitiren ben ve ablamla.Yaşamı ve ölümü barındıran  bu ev sadece sahiplerini değiştirmişti.Hayat yaşandıkça her süprize açıktır iyiyede kötüyede.Bu yıkılan hayatların altında kalmak çok zor ama genede başımızı kaldırmak zorundayız yıkıntılardan çocuklarımız için.İşte bu yüzden kendimize kardelen dedik Yağan kardan kafamız hep kalkmalı