Çocukluğumuzun ilk telefonu
sevinçle alkışlayarak karşıladık
eve geldiği gün nasıl kullanılıyor bilmiyoruz .Tabi ki gelir gelmez bağlanmıyordu.
Postaneden önce müracat ediyorsunuz numara alınıyor
daha sonra telefon geliyor ve o evin baş köşesine konulup birde
üzerine dantelden örtü örtülüyordu.Açılmasını yani bağlanmasını bekliyorsunuz.
Bir kaç ay bekledikten sonra postaneden elemanlar gelir
mahallenin tahta telefon direğinden hattı
telefona bağlardı.
İşlem tamam ,ama konuşmak için postanedeki memur hanımı arayıp
görüşülecek numarayı yazdırır ve beklerdin
sonra telefon çalar
-numarayı bağlıyorum derdi
ve konuşmaya başlardık
İşte ilk telefon görüşmeleri böyleydi.
Telefon numaraları ise 4 haneli rakamlardan oluşurdu
Çevirmeli döneme uzun süre sonra geçildi
O da bir kargaşaydı telefonu açan -kimsin? yada
- kimi aradın? yada
-orası neresi? diye sorguya başlardı
Kimi zaman telefon sapıkları vardı.
Ses vermeden bekler yada tam açaçakken çat kapatılırdı.
Kimi tanışmalar telefonla olur,sevgililer telefonda muhabbet ederdi.
Numarayı direk çevirme döneminden sonra
tuşlu sisteme geçildi
ve sonrası çorap şöküğü gibi geldi.
Artık haberleşme araçlarının hızına ve modellerine yetişmek
artık mümkün değil