anma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
anma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
6 Eylül 2012
22 Ağustos 2012
ŞEHİTLERE
Aydın günümüzü karaya çevirdiler,
Güzel bayramımızı cenaze törenine
Bayram yemeğimizi ,tatlımızı cenaze yemeğine
çevirdiler.
1 yaşında,3 yaşında 12 yaşında ,yeni evli yada izinli geldi askerden
Gaziantep kaderleri oldu
Gaziantep,Şehitantep oldu.
Beyaz saçlı bir ana yürek acısıyla attı kendini yırttı üstünü başını
bu acı nasıl diner ,gidenlerin hasreti nasıl nasıl biter.
Elbet bitmez anam sen ölene kadar yüreğin o acıyla kavrulur.
Sabir dilerim Allah'dan
ölen Şehitlerede merhamet.
Duamız
Barış
Barış
Barış
18 Ağustos 2012
14 Ağustos 2012
KADİR SURESİ (97/25.SURE)
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla.a
Biz onu Kadir gecesi'nde indirdik
Kadir Gecesi'nin niteliğini sana gösteren nedir?
Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır!
Melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner!
Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar!
Tüm insanlığa esenlik ve huzur istiyorum
kabul et Allah'ım
5 Ağustos 2012
ŞEHİTLERİMİZE
Ramazanın başından beri şehit haberleri hiç dinmedi
ne oruç içimize sindi ne ramazan.
Biz yataklarımızda rahat uyurken onlar bizim için
şehit düştüler.
Biz iki gün sonra unuttuk ama analar yıllar boyu yandılar.
Ateş düştüğü yeri değil ,yaktığı yeri kavurdu küllenmiyeçek bir
acıya dönüştürdü.
Üç beş kınama biraz göz dağı
sonra gene aynısı
30 senedir süre gelen savaş artık bitsin toprak doysun şehit kanına
yeni şehitler yeni
analar
yeni göz yaşları akıtmasın
Vatan bize hep birlikte sağolsun olsun
Şehitlerimiz nur içinde yatsın.
Anaların başısağolsun
20 Temmuz 2012
ORUÇ VE CUMA
Ramazanın ilk günü
ve cuma
herkese hayırlı olsun diyorum
Ramazan deyince ilk akla gelen iki şey vardır
ramazan pidesi ve hurma
başka zaman veya kış ramazanlarında
ve yaz ramazanlarında
yanına mutlaka yemekler mevsime göre değişir.
Değişmeyen iki şeydir pidemiz ve hurmamız.
Soframızda mutlaka yerini alır
ve sabırla bekleyenlerin oruçunu bozmalarını bekler.
Çocukken yani yine bu yaz aylarına rastlayan ramazanlarda sıcak sıcak pide yemek için fırında kuyruğa girerdik.Saaatlerce beklerdik, dilim damağımızda amaç pide alıp iftara yetiştirmek.
Sıcak bir taraf dan susuzluk bir taraf dan yinede bozmazdık oruçu sonuna kadar tutmak için akşamı beklerdik.
ve top patlayınca işte o an herşey mutluluğa dönüşürdü.
Şimdide gidip fırından pide kuyruğuna girdim fazla beklemedim sıra hemen geldi,çünki erken gittim pide almaya soğursa ısıtırız dedim
Çocukluğumuzda denk geldiğimiz yaz oruçlarına
45 li yaşlarında yine denk geldim
Sanırsam bir daha denk gelmem
Ayrı bir havası vardır ramazan ayının huzur içinde geçirilirse lezzeti artar.
İnşallah bu tadımız bozulmaz ve her keze bu lezzetden nasip eder yüce Rabbim
Amaç aç kalmak değildir,aç kalanların yerine koyup empatiyle düşünmektir.
Amaç ruhun sesini duymaktır.
Amaç yüce Rabbime yakınlaşmaktır.
Amaç sende olanı olmayanla paylaşmaktır.
Herkese hayırlı olsun.
4 Temmuz 2012
BİZİM İLK TELEFONUMUZ
Çocukluğumuzun ilk telefonu
sevinçle alkışlayarak karşıladık
eve geldiği gün nasıl kullanılıyor bilmiyoruz .Tabi ki gelir gelmez bağlanmıyordu.
Postaneden önce müracat ediyorsunuz numara alınıyor
daha sonra telefon geliyor ve o evin baş köşesine konulup birde
üzerine dantelden örtü örtülüyordu.Açılmasını yani bağlanmasını bekliyorsunuz.
Bir kaç ay bekledikten sonra postaneden elemanlar gelir
mahallenin tahta telefon direğinden hattı
telefona bağlardı.
İşlem tamam ,ama konuşmak için postanedeki memur hanımı arayıp
görüşülecek numarayı yazdırır ve beklerdin
sonra telefon çalar
-numarayı bağlıyorum derdi
ve konuşmaya başlardık
İşte ilk telefon görüşmeleri böyleydi.
Telefon numaraları ise 4 haneli rakamlardan oluşurdu
Çevirmeli döneme uzun süre sonra geçildi
O da bir kargaşaydı telefonu açan -kimsin? yada
- kimi aradın? yada
-orası neresi? diye sorguya başlardı
Kimi zaman telefon sapıkları vardı.
Ses vermeden bekler yada tam açaçakken çat kapatılırdı.
Kimi tanışmalar telefonla olur,sevgililer telefonda muhabbet ederdi.
Numarayı direk çevirme döneminden sonra
tuşlu sisteme geçildi
ve sonrası çorap şöküğü gibi geldi.
Artık haberleşme araçlarının hızına ve modellerine yetişmek
artık mümkün değil
30 Mayıs 2012
KADIN OLMAK
Kadın olarak duyarlı olmalı yazıyı daha iyi okumak için http://www.haklikadinplatformu.org/ buradan
okuyabilirsiniz
24 Mayıs 2012
19 Mayıs 2012
19 MAYIS BAYRAMI
Her yılın 19 Mayısında kutlanır Atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı
Samsun'dan Bandırma gemisiyle
silah arkadaşlarıyla ilk adımı atmıştır.
Bu gemi 1878 de İngiltere'de
1883 de Yunanistan
1890 da Yunanistan
1894 de Osmanlıda
1910 da Bandırma da
1919 da Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarıyla milli mücadeleye ilk adım
1924 de hizmet dışı
1925 de parçalanma
2001 de yeniden inşası
2003 de Bandırma vapuru müzesi olarak açılma
Tarihi bir gemi ve tanıklık etmiş bir gemi
Atatürk ve 18 silah arkadaşıyla
bu günlere gelindi
yıl 2012
Kutlu olsun herkese
18 Mayıs 2012
SONUÇ
MR ile gittim
elimde bel hareketlerini gösteren kağıt ve bir tomar ilaç ile
geri geldim.
Ben yıllardır spor yaparım yürüyüş yaparım
kondüsyon bisikleti kullanırım
mekik çekerim
bu sene plates,step,yer jimlastiği yaptım
diyetime dikkat ederim
yazın gittiğim tatillerde sabah erkenden kalkar
yürürüm sahilde,sonra buz gibi denize girer
yüzerim
E eeeeee..... daha ne yapayım
Doktorum bel daralması ve fıtık başlangıcı teşhisiyle bana
yürümemi,spor yapmamı önerdi.
Ben nerede? yanlış yaptım acaba
elimde bel hareketlerini gösteren kağıt ve bir tomar ilaç ile
geri geldim.
Ben yıllardır spor yaparım yürüyüş yaparım
kondüsyon bisikleti kullanırım
mekik çekerim
bu sene plates,step,yer jimlastiği yaptım
diyetime dikkat ederim
yazın gittiğim tatillerde sabah erkenden kalkar
yürürüm sahilde,sonra buz gibi denize girer
yüzerim
E eeeeee..... daha ne yapayım
Doktorum bel daralması ve fıtık başlangıcı teşhisiyle bana
yürümemi,spor yapmamı önerdi.
Ben nerede? yanlış yaptım acaba
13 Mayıs 2012
ANNEYE ÖZLEM
Benim annem ne pırlanta ister
Benim annem ne küçük ev aletleri ister
Benim annem ne ayakkabı ,nede giysi ister
Benim annem bir dua ister
Bir FATİHA ister
Mezarı başında çoçuklarını görmek ister.
Ben ne isterim ki bir alo- anne nasılsından başka
Hediyede neymiş icattan başka
Bir yanağa öpüçük
Çayı oçağa koydum
Getirdiysen kek yanına
Nasıl göresim geldi şimdi seni
Olsaydın kek,pasta işin neşesi
Yıllar uzaklaştıkça özlem gibisi
İçimde karanlık çöktü şimdi
İçi buruk olanlar yok mu?
Anne olamamışlar çok mu?
Onlarda bizi çocukları saysın
Onlarında annesi biz olalım bizi sarsın
Kardelen Sezgin
11 Mayıs 2012
İLKLER ÖZELDİR
Dün akşam 8.30 da bir randevum vardı. Bu ilk deneyimim olacaktı,beni bekliyorlardı.
Hava hafif yağmurlu düştüm yollara,ılık oluşundan ağır adımlarla ilerledim.
Kendime güvenim tamdı ,hiç bir endişem ve kaygım yoktu .
Keyifli keyifli ,güle oynaya vardım randevu yerime.
Beni bekledikleri için- buyurun hoşgeldiniz dediler bende- hoşbulduk dedim
cesurca.
Bu ilk mi dediler evet ilk dedim
Bekleme salonuna aldılar geçtim
Beklerken ne kadar da rahat, kendimden emin
dik duruşumdan dolayı
rahattım.
Sıram geldi geçiniz dediler,geçtim.
Ayakkabınızı çıkartın ,yatın dediler yattım.
Başınızı koyun dediler ,ters tarafı gösterip şuraya mı ?dedim hayır buraya dediler.
Hıı.. öylemi dedim başım içeride ?mi dedim evet dediler.
Başımı koyarak uzandım,kurban yatışı
Gözlerinizi kapatın hiç açmayın dediler tamam dedim
Bir düğmeye basıp beni,yattığım yerden ileri ittiler bende ileri gittim.Artık içerideydim.
İşlem başladı gözümü sıkı sıkı kapatıyordum ama göz kapaklarım açılmak için kendince çaba harcıyordu
engel olmaya çalışıyordum
Ya açarsam ne olur ki dedim kendi kendime
Ne görürüm acaba ama açmayın dediler tembihlediler.
Kalbim çok hızlı atmaya başladı küt küt küt..... hızlı hızlı daha hızlı
Allah'ım ben burada kalbime bir şey olursa
ne yapacağım beni duyarlar mı ki ?
Okumalıyım ne okumalı surelerden
aklıma hiç gelmiyor hepsi gitmiş unuttum hepsini
O zaman kelimeyi şehadet getireyim
evet evet başla bakalım
Lailahe illallah Muhammedin resulallah
Kaç dakika kaldı acaba çoğu gitti mi ? azı kaldı mı ?
Keşke bir iki üç diye saysaydım o zaman ne kadar kaldığını anlardım
Ama sayamıyorum gözlerimi açmamam lazım
göz kapaklarım ne olur açılma lütfen, ya nerede olduğumu görürsem
aman Allah'ım geç artık saatler geç
iyi ki zaman geçiyor,birde zamanı durdursak derler
zaman dursa ben burada kalırım
devam Sezgin kelimeyi şehadet getir devam et
kalbim biraz sakinledi gibi ,ya sakinleyip pili biten saat gibi durursa
Lütfen bitsin artık
Evet hareket ediyorum görevli geldi ışıkları hissediyorum
açın gözlerinizi bitti
şükür Allah'ıma
ayağa kalktım ve içine girdiğim MR aletine baktım ve
ben nasıl girdim buna Allah 'ım çabucak inmeliyim buradan
Geçmiş olsun Sezgin hanım iyi durdunuz dedi görevli,sizden sonra ki bayan ben giremem deyip gitti
Ayağa kalktım ketenlerimi giyemiyorum giysem hemen kaçaçağım
üzerine basıp sürüye sürüye bekleme salonuna çıktım
Sarhoş taklidi yapar gibi koltuğa zor oturdum
Bir MR aletinin ne olduğunu artık biliyorum
cesurca gittim tek parça geldiğim için Allah 'a şükrettim
Sağlıktan öte zenginlik yokmuş
3 Mayıs 2012
OKUL SÜTÇÜSÜ
Daha şimdi bir arkadaşıma yorum yazıyordum Şu dün dağıtılan süt üzerine,daha yorumu yeni bitirdim ki telefon geldi ablam ,okula ambulans geldi. Dilara'ya kesin tembihle süt içmesin.
Kime güveneçeğimizi bilemez durumdayız.
Madem bu sütlerde bir yamukluk var durdursanıza dağıltılmasını içilmesini .
Çok mu zor?
İnceleme devam ederken durması gerekmiyor mu?
Çocuklar üzerinden rant sağlamak yakıştı mı? size olmamalıydı.
Birde akşam haberlerde yok öyle bir şey diye önemsiz beyanatlar bakanlardan.
Sütçüyü değil .öğretmeni suçlayan tavırlar.
Benim yaşımda olanlar bilir biz ilk okula giderken bize de süt tozulu süt ve paskalya çöreği dağıtılırdı.
Mis gibi olurdu onlar zevkle yerdik içerdik çünki evde bu lezzetler yoktu.
Şimdi öylemi herşey de bir katkı maddesi,hormon ve tarım ilaçı kalıntıları.
Süt içiremez olduk içinde pastorize olurken işlem gören sütün
neye dönüştüğü belli değil.
Birde süt için süt için reklamlar diz boyu.
Meyve suyu içiremez olduk,içinde şeker oranı çok fazla kalori deposu diye.
Ayran içirmeye başladık çoçuk okulda uyur gezer leyla moduna girdi.
E ne yapaçağız şimdi.
Çözüm nedir acaba diye düşünüyorum
Yaptığım şu alıyorum sütçümden sütü çalıyorum yoğurdumu(bizim yörede yoğurt mayalamaya yoğurt çalma denir) atırıyorum dolaba biraz süt hergün bir bardak içiriyorum Dilara'ya işte bu .
Uzak tutabildiğimiz kadar tutmaya çalışıyorum zararlı maddelerden.
Hiç olmadı kocaman adamlar size hiç yakışmadı.
Olmadı.
20 Nisan 2012
19 Nisan 2012
MÜGE ANLI'YA MEKTUP
Şaşkınlık içersindeyim yine katiller veya katil zanlıları programa gelen konuklardan çıktı Neden mi ?bahsediyorum Müge Anlı dan yani programı Müge Anlı ile Tatlı Sert den .Yıllardır izlerim bu programı bir yanda yemek yapar bir yandan kulağım Müge'de
Gelen konuklar ya annesini arar ya çocuğunu arar ya da kızı kaçmış onu arar.
Buraya kadar normal aranan kişileri muhakkak bir kişi görür ve telefonla bağlanır bilgi verir,bunun üzerine ekipler hareket eder kaybolan kişiler bir iki gün sonra bulunur .Biz seyircilerde ekran karşısında mutlu olur alkışlarız.
Lakin kayıplardan haber gelmezse süre uzarsa aramaya gelenler sdütyoda çapraz sorguya tabi tutulursa ve çelişkili ifadeler vermeye başlamışlarsa vay hallerine.
Bu arada Müge Anlı'nın,Arif hocanın ve Rahmi beyin şeytan üçgeni kıskacına girer.
Ters giden bir şeylerin olduğu uzaktan bellidir.Konuk gelen kişi her gün konuksa, bir gün başka bir gün başka ifadeler vermek süretiyle sonunu hazırladığının farkında değildir.
Programı sadece bizler izlememekteyiz aynı zamanda polisim, komserim de takip eder.
Sonuca yaklaştıran ,ismini vermeyen bir izleyici olay ve kişi hakkında bilgi verir.
Şah mat der.
Tıpkı Dilber olayında olduğu gibi.İlk bu olayda başladı sıkı takibim bir daha bırakamaz oldum. O gün bu gündür şaşkınlık diz boyu.Bir annenin çoçuğunu bir arpa tarlasına aşığıyla beraber darp edip orada bırakması ve kayıp diye Müge'ye aramaya gelmesine şaşırmamak mümkün değil.
Küçük Muhammet kendi kendine ölmüş,kurda kuşa yem olmuştu rahmetli.Dilber de stüdyoda arama sevdasıyla biz seyircileri ve Müge'yi cıldıtmıştı.Bu olaylar bir defa olur aman başka olmaz desemde yine yanıldım malesef
the replay,the replay.
Merakla beklediğim bir olayda Haydar Bal olayıydı.Cemile'nin yalanlarını ben ekran başında cakmıştım.
Nede olsa insanın hayat tecrübeleri devreye giriyor.O da beklediğim gibi sonuçlanmış ama vay gidene.
Ve nice sayısız olaylar.
Yine bir kayıp, adı Ümmügülsüm,(annenne)arayan kızları oğlanlar ve torun.Zanlı olarak tutuklanan torunu şu an tutuklandı.
Bir yaşlı annemiz belki ne acılarla ölüme terk edildi.
Müge Anlı'nın, faili meçhuller için iyi bir program yaptığı geniş kitlelere ulaşması acısından çok faydalı.
Kadın cinayetlerini kınadığımız şu günlerde bu tür aile içi cinayetlerde çok üzücü .
Merakla beklediğim bir konuda kayıp olarak aranan Emel hanım .
İnşallah o da bulunur,ama bu kadar uzun süre kayıp bir kadın .Çocuklarını bırakmış ,evde nohut ıslatmış gitmiş olabilir mi?.
Pis kokular geliyor kocasından da dolayı koruma isteyen bu hanım şimdi nerede.
En çok sevdiğim yanı da bu programın yıllardır görmediği yada evlatlık olanların anne babasını aramaya gelmeleri gelip mutlu ayrılmaları .Onların kucaklaşmaları özlemleri göz yaşlarını bizde evde ekran başında katılıyoruz.Hem seyredip hem ağlıyoruz.
Göz yaşlarımızı şaşkınlığa hayretlerimizi afallamaya dönüştüren usta sunucudan öte yardım sever yanını da gizleyerek yansıtan Müge'ye ve ekibine helal olsun.
18 Nisan 2012
EV AYNI,AZRAİL AYNI,GİDEN FARKLI
DİLARA'NIN ELİNDEN |
12 Nisan 2012
BLOG MACERAM
Blog benim için bir mağaranın önünde durmak gibiydi içerisine girmeye çekinmiştim uzaktan bakmakla yetiniyordum .
Giriş yolu gözükse bile ne var içeride korkusu yaşamaktaydım Bir adım atıp cesaretimi toplayıp karanlığa doğru yürüdüm .Karanlığa gözüm alıştı bende ilerlemeye başladım.Mağaranın bir kenarında bir mum gördüm elime aldım ama yakmak için ateş lazımdı tek başına mum ne işe yarardı .Ümidimi yitirmemek için telkinde bulunmam lazımdı nede olsa bir kez adım atmıştım mağaraya, dışarıya geri dönüş yoktu.Elimde mumla kala kaldım .Dualarım bu mumu yakacak ateş bulmaktı.Duam kabul edildi ve ateşi bana biri uzattı.
Mumumu yaktım ve artık etrafı görmeye başladım.Hızla ilerlemek istiyordum ama hangi yöne gideceğimi bilmiyordum .Bir sürü yollar vardı.Bu arada mum eriyip biterse,rüzgar esip ateşim sönerse diye endişe içerisindeydim .Karanlık da mağaranın ortasında kalırsam ya buradan çıkamazsam endişe endişe.Ne kadar mızmızsın dedim kendi kendime yürümeye devam et dedi iç sesim Yaptığım şey hayatta kalıcı bir bağlantı olacaktı.Diğer mumların yolda olduğunu nereden bilebilirdim.Artık mağara iyice aydınlandı ve ortalık ışıl ışıldı meğerse mağara dediğim yer bir başka dünyaymış.Ben çok zaman harcamışım mağaranın başında gidemem yapamam diye karanlığa bakmışım boşu boşuna.
Mağaranın içindeki dünya çok güzelmiş artık çıkmak istemediğimi içimden geçirdiğim de, bir çok insan mum ışığıyla yol kenarlarında aydınlatmak amacıyla beklediklerini gördüm -yalnız değilim diye haykırdım.Burası çok renkli ümit dolu dünya dostlar paylaşımlar çığ gibi büyümekteydiler.Korkularımın yerini artık mum tutan izleyenlerimin çoğalmasıyla dolup taşmaktaydık. Bana ışıklı mum uzatan izleyenlerim le artık bu aydınlanmış mağaranın içerisinde çoğalarak yürümekteyiz.
Nereye gittiğimizi biliyor ve mum isteyen dostlara mum ve ışık veriyoruz.
Giriş yolu gözükse bile ne var içeride korkusu yaşamaktaydım Bir adım atıp cesaretimi toplayıp karanlığa doğru yürüdüm .Karanlığa gözüm alıştı bende ilerlemeye başladım.Mağaranın bir kenarında bir mum gördüm elime aldım ama yakmak için ateş lazımdı tek başına mum ne işe yarardı .Ümidimi yitirmemek için telkinde bulunmam lazımdı nede olsa bir kez adım atmıştım mağaraya, dışarıya geri dönüş yoktu.Elimde mumla kala kaldım .Dualarım bu mumu yakacak ateş bulmaktı.Duam kabul edildi ve ateşi bana biri uzattı.
Mumumu yaktım ve artık etrafı görmeye başladım.Hızla ilerlemek istiyordum ama hangi yöne gideceğimi bilmiyordum .Bir sürü yollar vardı.Bu arada mum eriyip biterse,rüzgar esip ateşim sönerse diye endişe içerisindeydim .Karanlık da mağaranın ortasında kalırsam ya buradan çıkamazsam endişe endişe.Ne kadar mızmızsın dedim kendi kendime yürümeye devam et dedi iç sesim Yaptığım şey hayatta kalıcı bir bağlantı olacaktı.Diğer mumların yolda olduğunu nereden bilebilirdim.Artık mağara iyice aydınlandı ve ortalık ışıl ışıldı meğerse mağara dediğim yer bir başka dünyaymış.Ben çok zaman harcamışım mağaranın başında gidemem yapamam diye karanlığa bakmışım boşu boşuna.
Mağaranın içindeki dünya çok güzelmiş artık çıkmak istemediğimi içimden geçirdiğim de, bir çok insan mum ışığıyla yol kenarlarında aydınlatmak amacıyla beklediklerini gördüm -yalnız değilim diye haykırdım.Burası çok renkli ümit dolu dünya dostlar paylaşımlar çığ gibi büyümekteydiler.Korkularımın yerini artık mum tutan izleyenlerimin çoğalmasıyla dolup taşmaktaydık. Bana ışıklı mum uzatan izleyenlerim le artık bu aydınlanmış mağaranın içerisinde çoğalarak yürümekteyiz.
Nereye gittiğimizi biliyor ve mum isteyen dostlara mum ve ışık veriyoruz.
3 Nisan 2012
FETİH 1453-POLATLI
Resmin sağında bulunan küçük top da fetih de kullanılmış onu fazla çekemedim. Eğer yolunuz Polatlı'ya düşerse görmek için uğrayın |
2 Nisan 2012
DESTEK
Gamze'nin kemoterapi tedavisinin ilki sonuç verdi. Yapılan testlerde kemik iliğinde kanser hücresine rastlanmadı. Böylece ikinci kemoterapi tedavisi de yapılabilecek ve vücudu kemik iliği nakline hazır olacak.
Gamze'nin iyileşebilmesi için uygun kemik iliğinin bulunması gerekiyor.
Gamze ve Gamze gibi kemik iliği bekleyen hastalar için herkesi kemik iliği bağışçısı olmaya çağırıyoruz.
Unutmayin, tüm donor adayları gibi sizin de hayat kurtarabilecek olma şansınız var.
Gamze'nin iyileşebilmesi için uygun kemik iliğinin bulunması gerekiyor.
Gamze ve Gamze gibi kemik iliği bekleyen hastalar için herkesi kemik iliği bağışçısı olmaya çağırıyoruz.
Unutmayin, tüm donor adayları gibi sizin de hayat kurtarabilecek olma şansınız var.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)